The Challenger Disaster

Gerçek bir hikayeden esinlenmiş olan bu film, 1986 yılında meydana gelen Challenger felaketinin arifesine odaklanıyor. O korkunç geceyi, sıcakkanlı ve cesur bir mühendisin gözünden izliyoruz, saatlerin geçmesiyle beraber yükselen gerilimi ise derinden hissediyoruz. Olayların merkezinde, uçuşu durdurma yarışında tek başına kalmış bir mühendis var.... Devamını Oku Gerçek bir hikayeden esinlenmiş olan bu film, 1986 yılında meydana gelen Challenger felaketinin arifesine odaklanıyor. O korkunç geceyi, sıcakkanlı ve cesur bir mühendisin gözünden izliyoruz, saatlerin geçmesiyle beraber yükselen gerilimi ise derinden hissediyoruz. Olayların merkezinde, uçuşu durdurma yarışında tek başına kalmış bir mühendis var. Bu kişi, hem NASA'nın sorgulanabilir kararlarını, hem de yapının nasıl çalıştığını bilen ve Challenger'ın uçuşunu durdurmaya çalışan kişidir. Ancak bu, oldukça zorlu ve stresli bir görevdir. Sürekli akrep ve yelkovan arasında mekik dokuyan mühendisimiz, tek başına büyük bir yükün altında ezilirken, izleyenleri de bu çaresizlik ve gerilim dolu dakikalara ortak ediyor. Felaketin hemen ardından başlayan örtbas etme çabaları ve bunu ortaya çıkarmak için verilen mücadele ise filmin ikinci boyutunu oluşturuyor. Sistem içerisindeki gerçeklerin üstünü örtmeye çalışanlarla, bunu tüm dünyaya duyurmak isteyenler arasındaki kedi fare oyunu son derece gerilimli ve sürükleyici sahnelere sahne oluyor. İzleyiciler, gerçeğin peşinde koşan bir 'düdük çalan'ın hikayesini adeta soluksuz izliyor. Özellikle kurgu ve senaryonun ustaca işlendiği bu filmde, izleyicilerin gerçeği bulma çabası içerisinde hissettikleri gerginlik ve duygusal yoğunluğu hissetmemek neredeyse imkansız. Tüm bunlar ışığında, sadece bir felaketi değil, aynı zamanda insanlık hali ve cesaretin portresini çizen bu filmi, bir sinema sever olarak mutlaka izlemenizi öneririm.