Page Eight

Johnny, İngiltere'nin en prestijli istihbarat servisi olan MI5'ta görev yapmaktadır. Gizemli ve cazibeli komşusu Nancy, bir gün onun hayatına çıkagelir ve her şey bir anda değişir. Her zaman hünerlerine güvendiği, rehberi ve aynı zamanda en yakın arkadaşı olan patronu hiç beklenmedik bir şekilde hayata veda eder. Johnny artık ne yapması gerektiğini... Devamını Oku Johnny, İngiltere'nin en prestijli istihbarat servisi olan MI5'ta görev yapmaktadır. Gizemli ve cazibeli komşusu Nancy, bir gün onun hayatına çıkagelir ve her şey bir anda değişir. Her zaman hünerlerine güvendiği, rehberi ve aynı zamanda en yakın arkadaşı olan patronu hiç beklenmedik bir şekilde hayata veda eder. Johnny artık ne yapması gerektiğini bilmemektedir; çok sayıda belirsizlikle ve soru işaretiyle baş başa bırakılmıştır. Onun üzerinde bırakılan son sorumluluk, İngiltere Başbakanı, MI5 ve Amerika hakkındaki karmaşıklıkları çözme rolü olmuştur. Johnny'nin, politikalardaki bu belirsizlikleri ve entrikaları aydınlatmaya çalışırken bir yandan da hayatını doğru yönde sürdürme çabası filmi son derece ilgi çekici kılar. Ancak bu durum, başından beri karmaşık bir durumda olan Johnny'nin hayatını daha da çıkmaza sürükler. Her zamanki sakin yaşamı bir anda hızlanır ve o, kendisini bir casus filmi senaryosunun içinde bulur. Johnny'nin hayatındaki bu ani ve etkileyici değişimleri izlerken kendimizi bir an olsun ekrandan kopamıyoruz. MI5 için çalışan bir ajanın yaşadığı zorluklar, beraberinde getirdiği sorumluluklar ve bunların yanında aşk, sadakat gibi evrensel temalar da filmde işlenmiş. Bu yüzden sadece aksiyon ve gerilim severlerin değil, aynı zamanda duygusal öğeleri de barındıran bu filmi herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum.