Run Like Hell

Dört yakın arkadaşın, Spaulding adlı küçük bir kasabada mahsur kalmaları üzerine hikaye başlar. Bu durumda onlara yardım eli uzatan bir yerel aile olur. Fakat yaklaşık her sahne, bu ailenin gerçek niyetlerinin, göründüğünden çok daha korkunç ve ürkütücü olduğunu açığa çıkarır. Aradan geçen kısa bir süre sonra, arkadaş grubu kendilerini, hayatta kal... Devamını Oku Dört yakın arkadaşın, Spaulding adlı küçük bir kasabada mahsur kalmaları üzerine hikaye başlar. Bu durumda onlara yardım eli uzatan bir yerel aile olur. Fakat yaklaşık her sahne, bu ailenin gerçek niyetlerinin, göründüğünden çok daha korkunç ve ürkütücü olduğunu açığa çıkarır. Aradan geçen kısa bir süre sonra, arkadaş grubu kendilerini, hayatta kalma mücadelesi verirken bulurlar. Filmde, başta normal bir yolculuk gibi görünen bu durumun bir anda nasıl korku dolu bir hikayeye dönüştüğünü görmekteyiz. Küçük ve sakin bir kasaba olan Spaulding’in üzerindeki bu tekinsiz hava, seyircilere de sinematografik bir gerilim sunuyor. Yalnızca bir geceyi geçirmeyi planlayan dört arkadaşın, hayatlarının en korkunç deneyimlerinden birini yaşadıklarına tanıklık ediyoruz. Yardım etmek için ellerini uzatan ailenin gerçek niyetlerinin, zamanla belirginleşmesi ve bu süreçteki korku dolu atmosferin nasıl işlendiği, filmi benzersiz kılıyor. Trenden inen bu dört arkadaşın, bir ailenin misafirperverliğinin ardındaki korkunç gerçeklerle yüzleşmesi, hikayeyi daha da ilginç hale getiriyor. Bu filmde, beklenmedik bir gerilim ve hayatta kalma hikayesi izleyicileri bekliyor. Kesinlikle izlenmeye değer bir film.