The Lobster

Distopik bir yakın gelecekte geçen bu film, bizi hayalet bir şehre, adı sadece 'Şehir' olarak bilinen bir yere götürüyor. 'Şehir'in katı kanunlarına göre, bekâr insanlar, eşi olmayanlar, bir otel olan 'Otel'e gönderiliyor. Ancak bu otel, hayalinizdeki tatil mekanı değil. Burası, onların dilinde 'Orman'a, bizim anlayışımızda ise korkunç bir labirent... Devamını Oku Distopik bir yakın gelecekte geçen bu film, bizi hayalet bir şehre, adı sadece 'Şehir' olarak bilinen bir yere götürüyor. 'Şehir'in katı kanunlarına göre, bekâr insanlar, eşi olmayanlar, bir otel olan 'Otel'e gönderiliyor. Ancak bu otel, hayalinizdeki tatil mekanı değil. Burası, onların dilinde 'Orman'a, bizim anlayışımızda ise korkunç bir labirente sürülmeden önce, 45 gün içerisinde romantik bir partner bulmaları gerektiği bir yer. Eğer başarılı olamazlarsa ve bir eş bulamazlarsa, insanlık halleri ellerinden alınıyor ve doğrudan 'Orman'a gönderiliyorlar. Ancak bu daha da kötü bir sonuç, çünkü başarısız olanlar korkunç bir prosedürden geçirilerek vahşi bir hayvana dönüştürülüyorlar. Bu film, insanların aşkı ve ilişkileri arayışını sorgulayan keskin bir eleştiri sunuyor. İzleyiciye, toplumun bize dayattığı normları ve bekârlığa karşı olan önyargıyı sorgulama fırsatı veriyor. Aynı zamanda, aşkı bulma ve onu kaybetme arasındaki ince çizgiyi de irdeliyor. Herkesin seyretmesi gereken bir distopya filmi.