I Used to Be Funny

Sam, hayatının zorlu dönemlerinden geçen bir stand-up komedyenidir. Geçmişte yaşadığı travmalardan dolayı TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) ile mücadele etmektedir. Onun için sahneye çıkmak ve insanları güldürmek eskisi kadar kolay değildir. Bir gün, eskiden dadılık yaptığı genç bir kızın kaybolduğunu öğrenir. Bu haber, Sam'in iç dünyasında bir... Devamını Oku Sam, hayatının zorlu dönemlerinden geçen bir stand-up komedyenidir. Geçmişte yaşadığı travmalardan dolayı TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) ile mücadele etmektedir. Onun için sahneye çıkmak ve insanları güldürmek eskisi kadar kolay değildir. Bir gün, eskiden dadılık yaptığı genç bir kızın kaybolduğunu öğrenir. Bu haber, Sam'in iç dünyasında bir fırtına kopmasına neden olur. Kızın kayboluşu, Sam'in geçmişindeki yaraları yeniden açar ve zor zamanlar geçirmesine yol açar. Eskiden dadılık yaptığı bu genç kıza karşı kendini sorumlu hisseden Sam, arama çalışmalarına katılıp katılmama konusunda bir ikilem içindedir. Bu karar, onun için oldukça zordur, çünkü bu süreç, geçmişte yaşadığı travmalarla yüzleşmesini gerektirecektir. Sam, bir yandan kendi iç huzurunu bulmaya çalışırken, diğer yandan kaybolan kız için doğru olanı yapıp yapmadığını düşünmektedir. Bu film, Sam'in içsel çatışmalarını ve bu süreçte yaşadığı duygusal yolculuğu etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor. Film boyunca izleyici, Sam'in geçmişi, onun içsel mücadeleleri ve sonunda aldığı kararlar ile ilgili derinlemesine bir anlayış kazanıyor.