Boynuzlar

Julia Meadows, Oregon’da, küçük ve şehirden uzak bir kasabada ortaokul öğretmeni olarak çalışmaktadır. İşini severek yapan ve öğrencilerine sevecen davranan bir öğretmen olan Julia, derslerden birinde, öğrencilerine sıradan bir ödev verir. Öğretmen Julia, öğrencilerinden bir hikâye anlatmalarını, bunu da resimlerle desteklemelerini söyler. Öğretmen... Devamını Oku Julia Meadows, Oregon’da, küçük ve şehirden uzak bir kasabada ortaokul öğretmeni olarak çalışmaktadır. İşini severek yapan ve öğrencilerine sevecen davranan bir öğretmen olan Julia, derslerden birinde, öğrencilerine sıradan bir ödev verir. Öğretmen Julia, öğrencilerinden bir hikâye anlatmalarını, bunu da resimlerle desteklemelerini söyler. Öğretmen, öğrencilerinden bu resimleri de çizmelerini ister. Öğrenciler, bir sonraki derste seçtikleri hikayeleri anlatmaya ve kendi çizdikleri resimleri göstermeye başlar. Julia’nın sınıfındaki öğrencilerinden birisi olan Lucas Weaver’in çizdiği resim, öğretmenin ilgisini çeker. Lucas, okul saatlerinde de sürekli olarak yalnız dolaşan, içine kapanık ve esrarengiz bir çocuktur. Yerel bir hikâyeyi anlattığını söyleyen Lucas, oldukça ürkütücü bir canavar resmetmiştir. Julia ve kasabanın şerifi Paul, Lucas’ın yaşam tarzından aile yapısına, evlerinden karakterine her şeyini araştırmaya başlayınca, korkunç gerçeklerle karşılaşırlar.