Ben, Daniel Blake

Bir kalp krizi sonrası hayatta kalmayı başaran 59 yaşındaki bir marangozun hikayesini izlediğimiz film, hayatın zorluklarıyla dolu. Marangozumuz yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle işini yapamaz hale geliyor ve bir an önce İstihdam ve Destek Ödeneği'ni almak zorunda. Ancak bürokratik engellere rağmen bu ödeneği almak hiç de kolay olmuyor. Yaşadığı... Devamını Oku Bir kalp krizi sonrası hayatta kalmayı başaran 59 yaşındaki bir marangozun hikayesini izlediğimiz film, hayatın zorluklarıyla dolu. Marangozumuz yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle işini yapamaz hale geliyor ve bir an önce İstihdam ve Destek Ödeneği'ni almak zorunda. Ancak bürokratik engellere rağmen bu ödeneği almak hiç de kolay olmuyor. Yaşadığı trajik durum karşısında seyirci olarak içimizi bir hüzün kaplıyor. Ancak bu durum, belgesel türü bir filme özgü bir atmosfer yaratıyor. Filmde, bir taraftan sağlık sorunları ile boğuşan kahramanın çaresizliğini, diğer taraftan ise devletin işlerini yürütme biçimine dair eleştirileri barındırıyor. İstihdam ve destek ödeneği alabilmek için gerekli olan bürokrasi labirentine giren marangozun çabaları, hemen her seyirciye tanıdık gelecek. Özellikle yaşlı ve sağlık sorunları olan insanların karşılaştığı bürokratik zorlukları gerçekçi bir şekilde yansıtan film, toplumda daha fazla farkındalık yaratmayı hedefliyor gibi görünüyor. Marangozun mücadelesi, belki de birçok insanın yaşadığı zorlukların sadece bir yansıması. Bu hikaye, emeklilik yaşına gelmiş bir bireyin, hayatta kalabilmek adına devlet desteği almak için verdiği savaşı ve bu süreçte yaşadığı bürokratik engelleri gözler önüne seriyor. Sonuçta izlediğimiz film, yaşam mücadelesi veren 59 yaşındaki bir marangozun, bürokratik engellerle dolu bir dünyada var olma savaşını anlatıyor. Tek isteği, kendisine sunulması gereken İstihdam ve Destek Ödeneği'ni almak olan marangozumuzun hikayesi, hayatın gerçek yüzünü gözler önüne seriyor. Bu film, herkesin mutlaka izlemesi gereken, düşündürücü ve etkileyici bir yapım.