Bana Sevdiğini Söyle

New York'ta, yeni terfi etmiş bir Wall Street komisyoncusu olan Howard Brubaker, patronu Ted Gunther tarafından evine davet edilir. Ancak eve vardığında, tam anlamıyla bir parti ortasında bulur kendini ve bu ortamda kendini oldukça rahatsız ve yabancı hissetmeye başlar. Ted'in eşi Catherine, Howard'ın bu halinden eğlenir ve onunla bir kulüpte içki ... Devamını Oku New York'ta, yeni terfi etmiş bir Wall Street komisyoncusu olan Howard Brubaker, patronu Ted Gunther tarafından evine davet edilir. Ancak eve vardığında, tam anlamıyla bir parti ortasında bulur kendini ve bu ortamda kendini oldukça rahatsız ve yabancı hissetmeye başlar. Ted'in eşi Catherine, Howard'ın bu halinden eğlenir ve onunla bir kulüpte içki içmeye gitmeyi teklif eder. Bu buluşmada, Howard duygularını açarak, sevgisiz bir evliliği olduğunu anlatır. Catherine de ona benzer duygularla karşılık verir ve içinde bulunduğu evliliğin tatmin edici olmadığını ifade eder. Bu sırada Grace ve Andre Greenlaw ile tanışırlar; yıllardır mutlu bir evlilik sürdüren bu çift, Howard ve Catherine'i etkiler. Bu karşılaşma, Paris'te yeni bir hayat kurma fikrini tetikler. Howard ve Catherine, hayatlarında radikal bir değişiklik yaparak evliliklerini arkalarında bırakma fikrini ciddi ciddi düşünmeye başlarlar. Bir filmde sıkça karşılaşılan bu tür ikilemler, karakterlerin derinliklerinde kaybolmamızı sağlar. Peki, gerçekten evliliklerini geride bırakıp yepyeni bir başlangıç yapabilecekler mi? Bu filmde, karakterlerin içsel yolculuklarını ve cesaretlerini keşfediyoruz.